Kayıtlar

Temmuz, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

15 Temmuz'da Ankara'da Olamamanın Düşündürdükleri

Resim
15 Temmuz'da Ankara'da Olamamanın Düşündürdükleri: Masal Kentten Gitme Zamanı Şimdi  10 yılımı geçirdiğim kentim, Ankara. Kyoto’ya gelmeden önceki zamanlarımın kenti. Kentlerle ne zaman bir bağ oluşturduğunuzu asla bilemiyormuşsunuz meğer, bunu anlamak için ülke dışına çıkmanız gerekiyormuş. Ancak çıkınca anlıyormuşsunuz ki ülke dışına çıkmak mesele değilmiş, çünkü ülkenizi sırtınızda, ruhunuzda, içinizde, gülümsemenizde ve hüznünüzde taşıyormuşsunuz. Japonya’nın eski başkenti Kyoto, bir masal kent. Bir düş kent.  Festivallerin, ışıkların, nehirlerin, sessizliklerin, Şinto törenlerinin kenti. Barışın ve huzurun kenti. Her gün yeni bir masalın yaşandığı bir masal kent. Gion Festivali zamanı yaşanıyor şimdi Temmuz ayında. Gion’dan aşağıya Shijo Kawaramachi’ye doğru yürüyorum. Sokaklar neşeli ışıklar, lanternler ve neşeli insanlarla dolu. Tam bir şenlik, tam bir festival havası. Kyoto’yu bu kadar kalabalık görmemişim iki senedir.  En yakın arkadaşım Seren’e festival fot

Yazmanın Zamansızlığı Üzerine

10.07.2016 Yazmanın Zamansızlığı Üzerine* Yazarlar ne zaman yazarlar sorusunu kendime sorarım zaman zaman. Hem kendi yazın sürecimi incelerken, hem de yazma sürecinin inşasının yazarların hayatlarında kendine özgü hikayeler barındırdığını ve bunun yazma sürecinin temel taşlarndan biri olduğunu düşündüğüm için. Yazarın asıl işi midir yazma eylemi?  Asıl iş denilen şeyle yazma arasında nasıl bir ilişki vardır? Yazarlık bir meslek halini alabilir mi? Alırsa ne zaman alır? Yoksa yazarlar yazabilmek için hep dış dünyada kendilerine iş bulabilmek ve kendilerine yazma alanları yaratmak zorunda mıdırlar? Yazmak çok boyutlu bir eylem olsa da, yazma sürecinde yer alanları, tam zamanlı olarak yazanlar ve de dış dünyadaki fiziksel varlıklarını sürdürebilmek için, ilgilendikleri için ya da sadece başka bir şey daha yapmayı sevdikleri için başka bir dünyası daha olanlar ve bu dünyadan kalan zamanlarda yazanlar olarak ikiye ayırabilir miyiz? Harper Lee ve  Umberto Eco aynı tari