Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türk Gezi Edebiyatı'nda Bir İlk:Unutulmaz Gezi Anıları

Resim
Değerli gezgin yazarlar Orhan Kural ve Timur Özkan'ın editörlüğünde, 88 gezi yazarının katkısıyla yayımlanan, içinde benim de Japonya'dan bir gezi anımla yer aldığım "Unutulmaz Gezi Anıları" kitabına bir de tanıtım yazısı yazdım. Ekteki yazımdan kitabımızın içeriğine detaylı şekilde ulaşılabilir. *24 Mayıs 2016, Edebiyat Haber.  http://www.edebiyathaber.net/turk-gezi-edebiyatinda-bir-ilk-unutulmaz-gezi-anilari-isil-bayraktar/ Türk Gezi Edebiyatı'nda Bir İlk: Unutulmaz Gezi Anıları:  Bu ay Türk Gezi Edebiyatı tarihinde bir ilk kitap raflarda yerini aldı. Editörlüğünü deneyimli gezginler  Orhan Kural  ve  Timur Özkan ’ın yaptığı  Unutulmaz Gezi Anıları , Türkiye Gezginler Kulübü Derneği tarafından yayına hazırlandı ve  Beril Yayınları  tarafından basıldı. 88 gezgin yazarın, 101 gezi anısından oluşan kitapta, dünyanın pek çok bölgesinden gezi anıları yer alıyor. A.Rüştü Hatipoğlu’yla Everest Ana Kamp dönüşü yaşadığı elim olaya tanıklık edecek, Abidin

Japonya'da Deprem Bölgesi Kumamoto'dan Notlar

Resim
Japonya, Kumamato Depreminden Sonra Bölgede Gönüllülük  Başlarken... Kumamoto’dan geçen haftalarda döndüm. 14 Nisan’da Japonya’nın güneyinde bulunan Kyushu adasındaki Kumamoto’da 6.2 şiddetindeki depremle başlayan ve sonra 16 Nisan 2016’da 7.00 şiddetindeki depremle devam eden depremler serisinin sonrasının Kumamato’sunda bu tarihten bu yana artçı çoklar da hep devam etti. Depremde en az 50 kişi yaşamını yitirdi, 1100 kişi de yaralandı. 44000 kişiden fazlası da evlerinden çıkartıldı güvenlik için. Deprem olduktan sonra pek çok arkadaşımdan “iyi misin?” mesajları aldım, fiziksel olarak iyi olmasına iyiydim de, şu anda yaşadığım ülkenin bir yerinde insanlar ölürken “iyiyim” demek içimden gelmiyordu. Üyesi olduğum bir grupta, Kumamoto depreminin ardından gönüllü faaliyetler yapan iki sivil toplum örgütünün Kansai bölgesinden yabancı gönüllüler aradığını görünce, sanırım sadece beş dakika düşündüm ve  gitmek istediğimi yazdım. Nitekim günlerce süren yazışmalar sonrasında,

Zamami Adası'ndan O Kadın

Okinawa- Zamami Adası’ndan O Kadın Restoranı o işletiyordu, her gelene “hoşgeldiniz”” diye sesleniyor, masanın yanına kadar gelip, ziyaret ediyordu her masayı. Enerjik, dik, güçlü ve sevimliydi. Japoncasını anlıyordum. “Nerelisin?”, dedim. “Okinawa” dedi. Yerli. Duvarda asılı duran Japonca menünün içindeki bazı Okinawa yiyeceklerini bilmiyordum, ilk gelişimdi.  Bilmediğim yemekleri detaylarıyla bana anlattı. Mutfağa koşturuyor, malzemeleri teker teker gösteriyordu. Onu daha fazla yormamak için, bir tanesini seçtim. Okinawa Soba.  Hem de sebzeli ve etli.   Karışık.   İçeriye doğru koşturdu, aşçılara söylemek için. Yanımdaki arkadaşım kanayan elime bakıyordu, yine bisikletten düşmüştüm, “peçete bulacağım,” dedi.  Gitti, aramaya başladı. O yeniden göründü. Elimi gördü, telaşlandı. İçeriye yeniden koştu. Beni yüzyıllardır tanıyormuş gibiydi. Avucumun içindeki yaraya özenle bir bant yapıştırdı. İki eliyle kenarlarından bastırdı.  “Islatma