Nehir ve Bisiklet - içiçe akışlar dizisi 1-
15 Ekim 2016
Kyoto
Yeryüzünün içi ve dışı nasıl tanımlanır bilmem. Gecenin
ışıkları, gündüzün soğuğu, gecenin güne doğuşu, kalabalığın hırıltısı,
otobüslerin kornası, çivisi çıkan dünyanın çivisi ya da kötülüğün silsilesi,
depremin yok ediciliği ya da iç sarsıntıların insanı yıkma gücü, aşıkların birbirini
sevişi, elmaların ağaçtan düşüşü, ayakkabıların bağlanışı, sigaranın külünün
yerçekimine meydan okuyuşu, ya da çakmağa uzanan bir yabancının ellerinin
titreyişi, karanlıkta gözleri parlayan bir adamın sigarasının ışığında kısalan
gölgesiyle mesafesi, koşucuların terleyişi ya da aşkların bitişi, dünyanın
dönüş yörüngesi ya da insanın bu yörünge etrafında dönüşü nasıl tanımlanır
bilmem.
Ben sadece tersine dönen dünyayı bilirim.
Bir kentin dünyayı yörüngesinde tersine döndürme gücü olduğunu
bilirim. Kente aşık olmam bundandır. Dünyanın bu kent karşısındaki
çaresizliğini gösterendir dünyanın kentin etrafında döndüğünü bilmek.
Bilinen ne varsa yok eder ve yerine nereden geldiği
bilinmeyen bir ışık koyar. Geceleri nehre yansıyan ışıkla aynı ışıktır bu. Çünkü
bu kentin nehrinin dili vardır.
Dünyada bir ve tek su hakkınız var deseler, ölümüne
susayacaksın deseler, susuzluğunuzu gidereni mi, yoksa
ruhunuzu besleyen suyu mu tercih edersin deseler, bu suyu seçeceğinizi
bilirsiniz.
Akar dilinden kendi kendine: Kamo-Gawa. Kamo nehri.
Bir ışığın, yeşillerin etrafını saran, dağların üstüne gölge
değil de ancak ve ancak aydınlık bırakan bu su birikintisinin akışı, her sabah
ve her akşam bu nehri görme şansına eriştiğiniz için yeryüzünün bir yerlerinde
hiç bilmediğiniz, hatırlamadığınız bir iyilik yaptığınızı ve bu kentin onun
karşılığında ödül olarak size verildiğini düşündürür.
Bu nehrin akışı, içinizden kopan sinek vızıltılarını alır,
içine atar, çeker ve yutar. İçinizde her seferinde bir boşluk olması bu
vızıltılara ait yerlerin boşalmasındandır. Nehir içinizi yıkar, ve geçer.
Nehir akmaya devam ederken, kırmızı bisiklet nehre akar.
Nehir ve bisiklet dünyada hiç bir iki nesnenin, hiç bir iki
canlının birleşeyemeceği kadar birleşmiştir. Öyle bir birleşmedir ki bu, sanki
insan onlar için dünya varlığıdır da ne yaparsa yapsın onların dünyasına
ulaşamayacaktır.
Bisiklet köprülerden geçer, 7 tane 5 ayaklı köprünün
ayaklarının nehre sapasağlam bastığı yerlere baka baka nehrin kıyısına sokulur,
sokulur, üzerindeki yeryüzü kişisini bir kenara fırlatır, “sen kente karış” der
ve usulca çağıldayan nehrin gökkuşaklarına karıştırır akışını. Şimdi akışlar
içiçedir.
Yorumlar
Yorum Gönder