Ok ve Yay
Sanjusangendo
Tapınağı, 15 Ocak 2017, Kyoto
Ok ve Yay
400 yıllık tarihi olan bir okçuluk yarışmasını
izliyorum. Çoğunlukla 20 yaşındaki Japon kadınlar ve erkekler güne özel
kimonolarıyla ellerinde oklarla, 120 metrelik bir uzağa konumlandırılmış hedef
tahtaların tam ortasına vurmaya çalışıyorlar bir tapınak bahçesinde. Tapınak
binasının başından sonuna kadar gidiyor oklar.
Erkeklerin omuzları çıplak. Kadınlar rengarenk
kimonoların içinde. Havada kar. Tapınakta kar. Etrafta kar. Her yerde kar.
Uzun, büyük bir kalabalık arka arkaya
sıralanmış, tapınak bahçesine hakim olan karın, okların, sessizliğin,
çamurların içinden bir fotoğraf makinelik bir alan yaratmaya çalışıyorlar
kendilerine. Başlarını uzatıyorlar, bir ok daha görebilmek, bir ok adımı daha
yakalayabilmek için.
Ok dimdik, yay okun yönünü belirlemesine
yardımcı olmak istercesine eğrilmiş ve her ikisi de bir kol, omuz ve avuç içi
uzaklığına yerleşmiş. Gözler hedefe bakıyor ve hedef tapınak bahçesinin içinde.
Gözler kararlı, vücut kararlı, okçuluk kıyafeti kararlı ve kalabalık sadece
oku, yayı, okun ve yayın uyumunu değil,
bu kararlılığı izliyor.
Oktan ve yaydan çıkan tok ses hedefe ulaştığında, bu tok sesin
havada dalganıp tüm kalabalığı ve
mesafeyi aşıp nasıl olup da hedefte de aynı şekilde yankılandığını anlamaya
çalışıyorum. Bir kaç kişiyle göz göze geliyorum. Aynı seste duraklıyor
bakışlarımız.
Sesin yankısı bakışlarımızda birleşiyor. Bunun
sadece okun çıkardığı bir ses olmadığını yankının gücü kanıtlıyor bize. Bu
yankı tapınağın karlı bahçesini dolaşıyor, kalabalığın arasından hızla süzülüp,
Sanjusangendo Tapınağı’nın ana tanrısı
Budist Kannon’un 1000 heykelinin arasına bırakıyor kendisini. Bahçeden
onun salınışını izliyoruz Budist heykellerin arasında. Tanrılarla konuşuyor ve
onlar bir ok ve yay kararlılığından bahsediyor. “Ok, yaydan çıkmalı ve gideceği
o yere gitmeli. Yollar oklar ve yaylar içindir.”
Kulağımda yankılanan bu sesi sadece ben
duymuyorum. O göz göze geldiklerimde de aynı etkiyi yaratıyor. Omuzlarımız
dikleşiyor ve geriye dönüşe geçerken tapınak kapısına bakıyoruz birlikte,
tekrar ediyoruz: “Yollar oklar ve yaylar içindir.”
Yorumlar
Yorum Gönder